Tıpta devrim yaratan bir buluş, başlangıçta basit bir tesadüf sonucunda keşfedilen penisilin oldu. 20. yüzyılın başlarına damga vuran bu keşif, milyonlarca hayatı kurtarma başarısı gösterdi. 1938 yılında, o dönem pek tanınmayan bir bakteriyolog olan Alexander Fleming, bakterileri yok eden bir madde içeren bir küf ile karşılaştığında tıp tarihini değiştiren süreci başlatmış oldu. Bu keşif, enfeksiyonların tedavisinde büyük bir dönüm noktası haline gelerek, birçok ölümcül hastalığın etkili bir şekilde tedavi edilmesine olanak tanıdı.
Fleming’in tatile gitmeden önce bıraktığı stafilokok bakterileri üzerinde yapılan incelemeler, küfün bakterileri yok ettiğini gösterdi. Yaptığı araştırmalar, bu küfün bakterileri öldüren bir madde ürettiğini ortaya koydu ve penisilin ismiyle anılan bu keşif sayesinde dünya genelinde pek çok hastalığın tedavisi mümkün hale geldi.
Bu buluş, sağlık sektöründe yeni bir dönemi başlatarak enfeksiyonların en önemli öldürücü sebeplerden biri olmasını engelledi. Akciğer iltihaplanması ve frengi gibi hastalıklar, penisilinin keşfi ile birlikte tedavi edilebilir duruma geldi. Günümüzde antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonlara karşı hayati bir rol üstlenmekte, tıbbi müdahalelerin güvenliğini sağlamaktadır.