Suriye, uluslararası güçlerin jeostratejik hesaplarının gölgesinde bir örs ve çekiç arasında kalmış durumda. Rejim değişikliği sonrası halk, özgürlük ve demokrasi umuduyla sokağa dökülse de, bu süreçte kadınlar ve dini azınlıklar gibi gruplar ciddi tehditlerle yüzleşiyor. Suriye'deki İslamcı gruplar arasında büyük bir belirsizlik hâkim. Türkiye ve İsrail'in çıkarları arasında nasıl bir denge kurulacağı ise dikkatle izleniyor. Erdoğan, yeni Suriye hükümetini desteklerken, İsrail'in işgal politikaları ve bölgedeki askeri varlığı, durumun daha da karmaşık hale gelmesine sebep oluyor. Ayrıca, Suriye'nin yeniden inşasında içerideki aktörlerle ilişkilerin nasıl şekilleneceği, bölgedeki güç dinamiklerinin de değişmesine yol açabilir. ABD'nin Suriye'deki politikaları, özellikle İran'a karşı olan tutumu ve Türk güçlerinin stratejileri ön planda. Tüm bu gelişmeler ışığında, Suriye'nin geleceği üzerine yapılan hesaplamalar, barış yerine daha fazla kaos getirebilir.