Siyasal Alevicilik: Yeni Bir Tartışmanın Anatomisi

hoodiepepe

Administrator
Staff member
aleviler.jpg


Aralık ayının sonlarına doğru sosyal medyada alevlenen "siyasal Alevicilik" tartışması, yılın ilk günlerinde geleneksel medyaya sıçrayarak toplum gündeminde yer buldu. Bu yeni kavramın kökleri, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Kemal Kılıçdaroğlu'nun yenilgisinin değerlendirilmesiyle derinleşti. Siyasal Alevicilik, Kılıçdaroğlu’nu aday gösterme çabası içindeki bir grup olarak tarif edilen "Siyasal Aleviciler" tarafından ortaya atıldığı iddia edildi. Ruşen Çakır'ın programında Levent Gültekin'in sözleri ise bu tartışmanın siyasi arka planını daha net bir biçimde ortaya koydu. Gültekin, Türkiye’nin çeşitli ideolojik akımlar arasında sıkıştığını ve yeni bir siyasal Alevicilik oluşumunun gündeme geldiğini belirtti.

Bu tartışma, Suriye’deki gelişmelerle beraber daha da büyüyerek iktidara yakın yorumcular tarafından yayılmaya başladı. Heyet-i Tahrir’uş Şam'ın kontrolündeki bölgelerde Nusayrilere yönelik saldırılarla ilgili paylaşımların artması, bazı muhaliflerin "Alevi katliamı" tehdidini dile getirmesiyle bir patlama yaşadı. Bu bağlamda, çeşitli sosyal medya kanallarında Alevilere yönelik oluşturulan negatif imgeler, "siyasal Alevicilik" ifadesiyle geniş kitlelere taşındı.

2024 yılının ilk günlerinde bu tartışmaların hız kazanması, toplumda ciddi bir kutuplaşmaya zemin hazırladı. "Siyasal Alevicilik" olarak tanımlanan bir figür, Türkiye’de Müslümanları dışlayan ve dış politika bağlamında İran’la benzer bir tutum sergileyen bir kimlik olarak inşa edildi. Bu imaj, aynı zamanda CHP gibi muhalefet partilerini karalamaya yönelik bir söylem olarak da kullanıldı.

Siyasal Alevicilik tartışmasının doğrudan etkileri, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucunda muhalefet içinde görülen hayal kırıklığını derinleştirmekle sınırlı kalmadı; aynı zamanda, güvensizlik atmosferini de besleyerek anti-siyaset algısının yayılmasına yol açtı. Bu süreç, toplumda siyasi katılımı azaltarak, seçmenin psikolojisinde bir pasifleşme yaratmayı hedefliyor.

Sonuç olarak, siyasal Alevicilik tartışmaları yalnızca siyasi bir rekabetten ibaret değildir; aynı zamanda Türk toplumunun demokratik yapısını zayıflatma riski taşıyan bir sosyolojik mühendislik çabasının parçasıdır. Bu şekilde, muhalefetin alternatifsizliği ve anti-siyaset olgusu, mevcut iktidarın rahatlığına zemin hazırlayan bir durum yaratmaktadır.
 
Back
Top