Kuzey ve Doğu Suriye'ye gerçekleştirilen saldırılara karşı süren nöbet eylemleri, Riha'nın Pirsûs ilçesinde 8. gününe, Mêrdîn'in Nisêbîn ilçesinde ise 18. gününe girmiştir. Nöbet eylemlerinin öncülerinden olan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve diğer yerel gruplar, soğuk hava ve yağışa rağmen eylemi devam ettirmektedir.
Pirsûs'taki eylemde, katılımcılar "Rojava onurumuzdur" pankartı açarak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne yönelik saldırılara tepki göstermişlerdir. Eylemler sırasında tüm katılımcılara, 3 Ocak’ta gerçekleştirilecek olan yürüyüşe katılması yönünde çağrı yapılmıştır.
Nusaybin'deki eylemde ise, "Savaşa hayır" yazılı önlükler giymiş olan katılımcılar, "Bijî berxwedana Rojava" sloganları ile dayanışmalarını ifade etmişlerdir. DEM Parti Milletvekilleri etkinlikte, adalet ve özgürlük taleplerini dile getirmiştir. Katılımcılar, Rojava'nın kadın devrimi ve eşitlik üzerine yaptıkları konuşmalarla dikkat çekmiştir.
ROJAVA’DAKİ SİSTEMİN ÖNEMİ
DEM Parti Milletvekilleri, Rojava’da var olan sistemin önemine vurgu yaparak, bu yapının tüm inançlar ve etnik gruplar için eşit olduğunu dile getirmişlerdir. Türkiye’nin bölgedeki politikaları ve Kuzey Suriye’ye yönelik saldırıların durması çağrısında bulunmuşlardır. Eylemlerin, Rojava’daki Kürt halkının statüsünün tanınması talebiyle devam edeceği belirtilmiştir.
Pirsûs'taki eylemde, katılımcılar "Rojava onurumuzdur" pankartı açarak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne yönelik saldırılara tepki göstermişlerdir. Eylemler sırasında tüm katılımcılara, 3 Ocak’ta gerçekleştirilecek olan yürüyüşe katılması yönünde çağrı yapılmıştır.
Nusaybin'deki eylemde ise, "Savaşa hayır" yazılı önlükler giymiş olan katılımcılar, "Bijî berxwedana Rojava" sloganları ile dayanışmalarını ifade etmişlerdir. DEM Parti Milletvekilleri etkinlikte, adalet ve özgürlük taleplerini dile getirmiştir. Katılımcılar, Rojava'nın kadın devrimi ve eşitlik üzerine yaptıkları konuşmalarla dikkat çekmiştir.
ROJAVA’DAKİ SİSTEMİN ÖNEMİ
DEM Parti Milletvekilleri, Rojava’da var olan sistemin önemine vurgu yaparak, bu yapının tüm inançlar ve etnik gruplar için eşit olduğunu dile getirmişlerdir. Türkiye’nin bölgedeki politikaları ve Kuzey Suriye’ye yönelik saldırıların durması çağrısında bulunmuşlardır. Eylemlerin, Rojava’daki Kürt halkının statüsünün tanınması talebiyle devam edeceği belirtilmiştir.