Son günlerde sık sık söz edilen "beyin çürümesi" kavramı, sosyal medya bağımlılığının zihnimiz üzerindeki yıkıcı etkilerini gün yüzüne çıkarıyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, bu yeni terimle ilgili bilgilerini paylaşarak, beyin sağlığımızı tehdit eden durumları ve bu tehlikeden kurtulmanın yollarını ortaya koydu.
"Beyin çürümesi", sosyal medyanın aşırı kullanımı sonucunda beynimizin maruz kaldığı sürekli uyarılma ve bilgi akışının sonucunda ortaya çıkan olumsuz durumu tanımlıyor. Sosyal medyanın, algılama becerilerimizi, dikkat süremizi ve hafızamızı nasıl olumsuz etkilediği bu terimle ifade ediliyor.
Dijital bağımlılık, özellikle gençlerde ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyerek anksiyete, depresyon ve yalnızlık hissine yol açıyor. Gençlerin özgüvenini yerle bir eden sosyal medya ortamı, uzun süreli okuma ve derin düşünmeyi zorlaştırıyor. Ayrıca, sosyal medya platformlarının içerik yönlendirmeleri, bireyleri pasif tüketicilere dönüştürmekte ve yaratıcılıklarını köreltmektedir.
Bir yandan doldurucu dopamin patlamaları yaşarken, bir yandan da gerçek ilişkiler giderek zayıflıyor. İnsanlar, yüz yüze iletişim kurmak yerine ekranlara gömülerek yalnızlığa itilmekte.
Beyin çürümesine karşı mücadelede birkaç öneri bulunmakta:
1. Çalışma sürenizde odaklanmayı artıracak aktiviteler yapın ve derin düşünme becerilerinizi geliştirin.
2. Haftada en az bir gün dijital detoks uygulayarak teknolojiye bir mola verin.
3. Aile ve arkadaşlarınızla yüz yüze zaman geçirin, gerçek bağlar kurun.
4. Çocuklarınızın sosyal medya kullanımını sınırlayarak sağlıklı bir denge kurmalarına yardımcı olun.
5. Sosyal medya bildirimlerine karşı direnç gösterin, planlı bir yaşam sürmeye çalışın.