Suriye'deki son gelişmeler, ülkede uzun süredir süregelen çatışmaların yeni bir evreye girdiğini gösteriyor. Şam, muhalefet güçlerinin eline geçmişken, Esad'ın bir gecede kaçışı dikkat çekiyor. Bu dönüşüm, Türkiye'nin bölgedeki etkisini sorgulatıyor. Hakan Fidan’ın ifadesiyle, artık kimi gruplar terörist olarak tanımlanmaktan uzakta. Peki, bu durumda uluslararası hukukun ve insan haklarının durumu ne olacak?
Suriye iç savaşının dinamikleri, sadece yerel aktörlerin değil, uluslararası güçlerin de etkisini barındırıyor. Batı'nın stratejik çıkarlarıyla hareket etmesi, Suriye üzerine kurulan senaryoları karmaşık hale getiriyor. Türkiye'nin de savaşın parçası haline gelmesi, sorunun iç yüzünü daha da zorlaştırıyor.
Avrupa Konseyi, bu durumda barışçıl bir çıkış için çaba göstermeli. Gelişmeler üzerine yapılan uluslararası çağrıların etkisiz kaldığı görülüyor. Ateşkes gerekliliği ve mültecilere yönelik yardımın aciliyetine vurgu yapılmalı.
Sonuçta, bu dram sadece Suriye’nin değil, bölgedeki tüm toplumların geleceğini şekillendiriyor. Suriye halkının talepleri dikkate alınmalı ve insan hakları ihlalleri durdurulmalıdır.