Bodrum’da yaşayanlar ve ilçe yönetimine talip olanlar, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin varlığını bir türlü kabul edemiyor. "İkametini Bodrum’a al" kampanyasıyla başlatılan yeni girişim de bu karmaşa içerisinde değerlendiriliyor. Bodrum Belediyesi'nin belirlediği nüfus rakamları ise sorgulanıyor; kışın 450 bin, yazın ise 1 milyon olarak açıklanan bu rakamların kaynağı ve doğruluğu belirsiz.
Bu kampanyanın ardında, belediyenin genel bütçe vergi gelirlerinden daha fazla pay alabilmek olduğu iddia ediliyor. Hazırlanan afişlerde, "Hizmet kalitesi yükselsin istiyorsan; İkametini Bodrum’a Al!" şeklinde çağrılar yapılıyor. Ancak bu afişlerdeki iddiaların, hizmetlerle ilgili gerçekte Belediye’nin yetki alanına girmediği belirtiliyor.
Bodrum Belediyesi, İller Bankası’ndan aldığı payın resmi nüfusa göre dağıtıldığını ifade ediyor. Fakat durumu daha iyi anlamak için, genel bütçe ödeneğinin nasıl hesaplandığı ve dağıtıldığına dikkat çekmek gerekiyor. Büyükşehir Belediyeleri için, ödeneğin sadece nüfusa göre olmadığı, yüzölçümünün de etkili olduğu vurgulanıyor.
Bodrum Belediyesi, afişlerdeki yanıltıcı bilgilerle halkı kandırmak yerine, üretken bir yaklaşım benimsemeli. İşlettiklerine yönelik geçen süre zarfında memnuniyet yaratan uygulamalar değil, hesap verme adımlarına odaklanmalı. Daha fazla bağış toplayarak ve gerekli özelleştirmeleri gerçekleştirerek gelirlerini artırmayı hedeflemelidir.
Sonuç olarak, "İkametini Bodrum’a al" kampanyası, ilçe sınırları içindeki kargaşayı daha da derinleştirmekten başka bir etki yaratmıyor. İlgili otoritelerin, bu kampanyanın gerçek amacını sorgulaması gerektiği düşünülebilir.