Eski siyasi figürlerin yeniden sahneye çıkması ve barış teriminin devletteki algısı dikkat çekiyor. 2013-2015 Çözüm Süreci'nin aktörlerinden Yalçın Akdoğan ile Efkan Ala'nın son dönem siyasi iklimdeki rolü, barışa dair tartışmaları gündeme getiriyor. Akdoğan, mevcut durumu değerlendirirken barış kelimesine gelen klasik devlet alerjisini hissettiren ifadeler kullandı. Barışın, devletin resmi politikalarında çoğu zaman hissedilen bir tehdit olarak algılandığı açık. Bu durum, tarihsel olarak Cumhuriyet dönemi boyunca farklı şekillerde varlık göstermiştir.
Savaşın, barış kavramını besleyen bir arka plan oluşturduğuna sık sık vurgu yapılıyor; ancak bu durum, sıradan vatandaşların zihninde farklı bir anlam kazanıyor. "Barış" ile "huzur" arasında sıkı bir bağ varken, devlet yetkilileri genellikle bunun aksine bir söylem geliştiriyor. Barış kavramının içindeki derin anlam ve evrensel çağrışımları göz ardı etmemek, bunun yanında devletlerin barış adına yürüttükleri politikaları sorgulamak gerekiyor.
Barışın korunması için hem bireyler hem de devletler üzerine düşen sorumluluklar var. Huzur için her birey gibi devletlerin de bu kelimenin içini boşaltmamaya özen göstermesi şart. Herkes için barış, sadece bir siyasi malzeme olmaktan çıkıp, var olan kaygılardan kurtularak inşa edilmelidir.
Savaşın, barış kavramını besleyen bir arka plan oluşturduğuna sık sık vurgu yapılıyor; ancak bu durum, sıradan vatandaşların zihninde farklı bir anlam kazanıyor. "Barış" ile "huzur" arasında sıkı bir bağ varken, devlet yetkilileri genellikle bunun aksine bir söylem geliştiriyor. Barış kavramının içindeki derin anlam ve evrensel çağrışımları göz ardı etmemek, bunun yanında devletlerin barış adına yürüttükleri politikaları sorgulamak gerekiyor.
Barışın korunması için hem bireyler hem de devletler üzerine düşen sorumluluklar var. Huzur için her birey gibi devletlerin de bu kelimenin içini boşaltmamaya özen göstermesi şart. Herkes için barış, sadece bir siyasi malzeme olmaktan çıkıp, var olan kaygılardan kurtularak inşa edilmelidir.