2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak belirlendi. Ancak bu karar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından değil, hükümet tarafından tek taraflı bir şekilde açıklandı. Uzun süre önceden öngörülen bu durum, komisyona haber verilmeden yapılan bir müdahale olarak kayıtlara geçti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın gece yarısı açıklamasıyla kabul edilen rakam, işverenler ve hükümet arasında yapılan müzakerelerin eksikliğiyle birlikte işçi tarafının görüşlerini dışlayarak belirlendi.
Geçmişteki asgari ücret artışlarıyla kıyaslandığında, bu artışın enflasyon oranlarının altında kalması dikkat çekici bir durum. Asgari ücret artışı yalnızca yüzde 30 olarak belirlenmişken, yıl sonu enflasyonunun yüzde 46 civarında olması bekleniyor. Bu durum, milyonlarca işçinin alım gücünün azalmasına neden olmaktadır.
Ayrıca, asgari ücretin geçmişteki net kişi başı gelir oranlarıyla karşılaştırıldığında, bu oran önemli ölçüde düşmüştür. Kamu işçileri ve memurlar ile özel sektör işçileri arasındaki farkın açılmasına neden olan bu durum, sosyal adalet açısından kritik bir meseledir.
Hükümetin bu kararı, uluslararası sermaye çevrelerinin baskıları ve talepleri doğrultusunda alınmış gibi görünmektedir. Uluslararası kuruluşların tavsiyeleri, asgari ücretteki artışların kısıtlanmasına yönelik bir strateji oluşturmuş durumda. Bu bağlamda, asgari ücretin revize edilmesi ve daha insanca bir yaşam standardı için yeniden gözden geçirilmesi kaçınılmaz görünmektedir.
Geçmişteki asgari ücret artışlarıyla kıyaslandığında, bu artışın enflasyon oranlarının altında kalması dikkat çekici bir durum. Asgari ücret artışı yalnızca yüzde 30 olarak belirlenmişken, yıl sonu enflasyonunun yüzde 46 civarında olması bekleniyor. Bu durum, milyonlarca işçinin alım gücünün azalmasına neden olmaktadır.
Ayrıca, asgari ücretin geçmişteki net kişi başı gelir oranlarıyla karşılaştırıldığında, bu oran önemli ölçüde düşmüştür. Kamu işçileri ve memurlar ile özel sektör işçileri arasındaki farkın açılmasına neden olan bu durum, sosyal adalet açısından kritik bir meseledir.
Hükümetin bu kararı, uluslararası sermaye çevrelerinin baskıları ve talepleri doğrultusunda alınmış gibi görünmektedir. Uluslararası kuruluşların tavsiyeleri, asgari ücretteki artışların kısıtlanmasına yönelik bir strateji oluşturmuş durumda. Bu bağlamda, asgari ücretin revize edilmesi ve daha insanca bir yaşam standardı için yeniden gözden geçirilmesi kaçınılmaz görünmektedir.