Alevi Takvimi: Unutulan Tarihler ve Derin İzler

hoodiepepe

Administrator
Staff member
AABF-Maras-Katliami-Anmasi-26-Aralik-2020.jpg


Aleviler, tarih boyunca yaşadıkları acı olaylarla bir takvim oluşturmuşlardır. Anma günleri, yas tutma ritüelleri ve toplumsal hafıza onların zaman algısını şekillendirir. Her yıl Maraş Katliamı, Sivas Katliamı ve diğer benzer olaylar anılırken, bu anmalar yalnızca geçmişin hatırlanması değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bir yaşam pratiğidir.

Alevilerin takvimi, bireysel doğum günlerinden çok, toplumsal bellek üretme aracı olarak işlev görür ve çoğunlukla trajik olaylarla belirlenir. Zamanı ölçerken, yaşamın ve ölümün iç içe geçtiği, kırım anlarının sürekli tekrar ettiği bir döngü yaşarlar. Bu döngü içerisinde, geçmişte yaşananların ışığında, Alevilerin mekanı ve zamanı birbirini tamamlar.

Örneğin, birinin dedesinin ölüm tarihi sorulduğunda verilen cevaplar, o kişinin hangi tarihin içinde yaşamaya başladığını net bir şekilde ortaya koyabilir. Hayatlarını katliamların ve anmaların etrafında inşa eden Aleviler, zamanın ve mekanın sıkıştığı bu sahada, hatıralarını ölümler ve yaslarla dolu bir takvimde yaşatırlar.

Bugün, Türkiye ve Ortadoğu'da yeni bir yargı anlayışıyla tarih sahnesinde yer alan Şeyh Bedreddin gibi figürler de, Alevilerin anma takvimlerine eklenerek tarihsel hafızanın derinliğini zenginleştiriyor. İşte bu noktada, Alevi takvimi yalnızca geçmiş acıların anılması değil, aynı zamanda bir varoluş biçimi olarak ortaya çıkıyor.
 
Back
Top