Tarih boyunca zarar görmüş olan ve 800 yıl öncesine kadar uzanan yazma eserler, Türkiye Yazma Eserler Kurumu (TYEK) Kitap Şifahanesi’nde restorasyon sürecinden geçiriliyor. İçinde Anadolu Selçuklu, Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait eserlerin yanı sıra Abbasiler ve Memlük dönemine ait kitaplar da yer alıyor. Uzmanlar, bu eserleri korumak için titiz bir çalışma yürütüyor.
İstanbul Rami Kütüphanesi’nde yer alan Kitap Şifahanesi’nde bulunan nadir eserler, ustalıkla onarılmakta ve geleceğe aktarılmak üzere hazırlanmakta. Restorasyon süreci, eserlerin özgün yapısını koruyarak, her birine özel olarak uygulanıyor. Tamamlanan eserler daha sonra belgelenerek uygun koşullarda muhafaza ediliyor.
Restorasyon sürecine dair bilgi veren Dr. Nil Baydar, eserlerin acil koruma ihtiyaçlarının belirlenmesinin ardından zararlılarla mücadele için eksi 40 derecede dondurulduğunu ve gerekirse dezenfekte işlemlerinin yapıldığını belirtti. Eserlerin çoğu TYEK’e bağlı yazma eser kütüphanelerinden ve müzelerden geliyor. 2024 yılı itibarıyla 417 eser restore edildi ve bu sayı sergiler sayesinde daha da artabilir.
Restorasyon çalışmalarında genellikle böcek hasarına ve mürekkep korozyonuna dair problemlerle karşılaştıklarını belirten Baydar, eserlerin uzun yıllar sağlam kalması için depolama koşullarına özel önem verdiklerini vurguladı.
Yakında düzenlenecek olan cilt sergisi için heyecanlı olduklarını da sözlerine ekleyen Baydar, sergide 800 yılı aşkın bir süre korunmuş eserlerin çoğunlukla ilk kez gün yüzüne çıkacağını açıkladı. Bu sergide ayrıca Abbasiler, Memlük Devleti ve Osmanlı dönemine ait değerli ciltlerin de yer alacağı belirtildi.
İstanbul Rami Kütüphanesi’nde yer alan Kitap Şifahanesi’nde bulunan nadir eserler, ustalıkla onarılmakta ve geleceğe aktarılmak üzere hazırlanmakta. Restorasyon süreci, eserlerin özgün yapısını koruyarak, her birine özel olarak uygulanıyor. Tamamlanan eserler daha sonra belgelenerek uygun koşullarda muhafaza ediliyor.
Restorasyon sürecine dair bilgi veren Dr. Nil Baydar, eserlerin acil koruma ihtiyaçlarının belirlenmesinin ardından zararlılarla mücadele için eksi 40 derecede dondurulduğunu ve gerekirse dezenfekte işlemlerinin yapıldığını belirtti. Eserlerin çoğu TYEK’e bağlı yazma eser kütüphanelerinden ve müzelerden geliyor. 2024 yılı itibarıyla 417 eser restore edildi ve bu sayı sergiler sayesinde daha da artabilir.
Restorasyon çalışmalarında genellikle böcek hasarına ve mürekkep korozyonuna dair problemlerle karşılaştıklarını belirten Baydar, eserlerin uzun yıllar sağlam kalması için depolama koşullarına özel önem verdiklerini vurguladı.
Yakında düzenlenecek olan cilt sergisi için heyecanlı olduklarını da sözlerine ekleyen Baydar, sergide 800 yılı aşkın bir süre korunmuş eserlerin çoğunlukla ilk kez gün yüzüne çıkacağını açıkladı. Bu sergide ayrıca Abbasiler, Memlük Devleti ve Osmanlı dönemine ait değerli ciltlerin de yer alacağı belirtildi.