2025 yılına girerken, emekçiler ve işçi hareketinin durumu endişe verici bir tablo sergiliyor. 2024 yılı, beklenildiği gibi ekonomik krizle doluydu ve birçok sektör durağanlığa girdi. Merkez Bankası'nın faiz politikaları sonucunda, 2025 yılı boyunca yaşanacak ekonomik durgunluk, işsizlik oranlarının artmasına ve çalışanların alım gücünün düşmesine yol açacak. 2024 yılında asgari ücrette beklenen artışın bile hayat pahalılığı karşısında etkili olamayacağı öngörülüyor. 2021-2023 yılları arasında yaşananlar, işçi sınıfının örgütlenme ve hak arama mücadelesinin önemini gözler önüne serdi. 2022 ve 2023 yıllarında hak arama eylemlerine katılan işçi sayısında büyük bir artış görüldü. Ancak, bu durumun siyasi alanda yeterince temsil edilmemesi, emek hareketinin etkisini azaltıyor. 2025, işçi sınıfının sürdüreceği mücadeleler ve dayanışma ağları ile hayat pahalılığı krizine karşı örgütlü bir duruş sergilemesi gereken bir yıl olmalı. Ayrıca, emek hareketinin destekleyebileceği güçlü bir siyasi merkezin oluşturulması da kritik bir öncelik olarak karşımıza çıkıyor.